Dönüşümü Başlatın! SAP S/4HANA Warmup

Artık ilgili herkesin çok iyi anladığı metotları tekrar hatırlayarak başlayalım:

• Sistem Dönüştürme (Brownfield)
• Yeni Kurulum (Greenfield)

Brownfield özetle iş süreçlerinizi yeni platform üzerine taşımak anlamına gelir. Kısaca tamamen teknik açıdan SAP Business Suite ERP sistemini S/4HANA’ya dönüştürmek. Greenfield ise S/4HANA üzerinde yeni sıfırdan kurulum yapmak anlamına gelir. Re-implementation + Re-engineering. En son yeniliklerle süreçleri basitleştirerek yeniden tasarlamak, SAP’nin yeni platformundaki best-practice uygulamaları devreye almak, eski sistemi emekli etmek, yeniden veri açılışı yapmak anlamına gelir.

Bu bilgiler metodumuzu seçmek için bizi yeterince yönlendirebilir. Herkes kendi sisteminin yüküne, yenilenme ihtiyacına, stabilitesine ve maliyetlere bakarak karar verebilir. Ancak bu kısa bilgiler, doğruluğu tartışılır bazı kabuller anlamına gelir:

• Greenfield seçeneği daha pahalıdır ve daha çok kaynak tüketirBrownfield seçilirse inovatif bir geçiş olmaz, mazide bırakmak istediğimiz her şey bizimle aynı masada oturmaya devam eder
• Greenfield metodu ile en iyi çözümlere ulaşılabilir
• Brownfield riskten kaçınmanın yoludur

Bunlar ve benzer düşünceler kısmen doğru olabilir ancak bu durum genel kabullerden çok uygulama sırasındaki detaylara bağlıdır. Bu şekilde düşünülmesinin arkasında geçmiş yıllarda kullandığımız teknolojinin hala bizim kararlarımızı yönlendirmesi var. Oysa artık kullanılan implementasyon araçları açık ara daha iyiler. Özellikle 10 yılı aşkın bir süredir SAP kullanan firmaların çoğu, çok fazla özelleştirilmiş geliştirme kullandıklarını söylüyor. Metot seçimi için çok önemli bir ölçüt olarak değerlendirilmesi gerekir.

Zihnimizi özgürleştirip eski teknolojiye dayalı strateji geliştirmekten sıyrılabilirsek, aslında S/4HANA’nın yeni imkânlarıyla hareket etmenin zorunluluğunu görmek çok daha kolay olacak. İmplementasyon araçlarının bu kadar iyileşmiş olması Greenfield seçeneğine işaret etse de Brownfield geçiş artı süreç optimizasyonu metodu da aynı hedefleri sağlayabilir. Bu yaklaşımla üçüncü bir model olarak Hibrit Metot olarak adlandırılabilir.

S/4HANA ve Digital Core geçişini maliyetli bir IT dönüşümü değil de, işlerin basitleştirildiği, sistem sayılarının azaltıldığı bir değişim, süreçlerin ve şirket organizasyonunun yeni çağın gereklerini yakalayabilecekleri bir yeniden doğum gibi görebilmeliyiz. Bu bakış açısıyla kararlarımız ve strateji geliştirmemiz doğru denkleme oturur.